30 Mayıs 2012 Çarşamba

Motosiklet İle Trafikte Görünürlük

Merhabalar.

Malum biz motorcular trafikte görünürlük konusunda çok zayıfız. -ya da bu araç sürücülerinin uydurduğu bi şey-
(Bazı kısımlar dalga geçme gibi olabilir kusura bakmayın  )

Öneri 1:

Reflektif (reflektörlü) yelek;



MT baskılı yelekler de yapılmıştı en son hatırlarsınız.

Belki de en basit, ucuz ve etkili yöntem.. 

Öneri 2: 

Reflektif Şeritler;



Yine ucuz ve çok fazla da olmasa etkili bi yöntem. 

Motosikletinizin, çantanızın, kaskınızın, duruma göre montunuzun bile üzerine yapıştırarak görünürlüğünüzü -gece- bi nebze olsun arttırabilirsiniz.

Görünüme örnek olarak şöyle bi fotoğraf koyabiliriz. Sanırım daha önce bu forumda @merezkale nickli arkadaşımızın koyduğu bi fotoğraftı.



Öneri 3:

Reflektif Mont (Yağmurluk); 




Yeleğe göre biraz daha etkili bi yöntem. Seyyar itfaiye gibi görünebilirsiniz ama.. En azından görünmüş olursunuz.. 

Öneri 4:

Reflektör Alt-Üst takım (Aynı zamanda yağmurluk);




Görünürlük açısından gayet etkili olduğunu düşündüğüm bi yöntem. Bazı arkadaşların tabiriyle "belediye işçisi" gibi gözüksenizde.. En azından görünmüş olursunuz..  (Deja vu)

Öneri 5:

Çakar (Flaşlı) Led:




Hava araçlarında gördüğümüz gibi uzaktan bile net bi şekilde gözükebileceğimizi düşündüğüm bi yöntem. 
Hatta bazı durumlar mavi-kırmızı yaparak -her ne kadar "illegal" olsa da- sıkıştırılma durumunda polis taklidi yaparak kurtulabiliriz. 
Ama biz burada illegale karşı olduğumuz için hiç tasnif etmediğim bi davranıştır.. 

Öne beyaz arkaya da kırmızı çakar takarak -sanırım beyaz ledlerle ilgili bi sorun olmuyor- görünürlüğü olabildiğince arttırabiliriz.

Örnek videolar:

Arka Frene Dokununca Çakan Led:



Fren yaptığımız durumlarda arka arkaya 2-3 kez basıp arkanızdaki aracın fren yaptığınızı anlamasını sağlayın derlerdi.
Bu yöntem sayesinde bu olayı düşünmemize gerek kalmaz gibime geliyor.

Fog Flash (Sis Flaşı) Diye Tabir Edilen Çakar Led:



Çoğunlukla F1 arabalarında gördüğümüz çakar ledler.. 
Bu ledler sürekli çakarak arkamızdaki arabaya "orada olduğumuzu" söyleyecek tarzda bi yöntem gibime geliyor.

Ön Çakar Led:



Karşı yönden gelen araçlara ya da arkasından gittiğimiz araca "orada olduğumuzu" hatırlatacak bi yöntem.

Öneri 6:

Gürültülü Korna;



(Fotoğraf temsilidir) 

Bazen görüntü sadece görünür olmak için yetmiyor. Çoğu zaman korna ile "orada olduğumuzu" hatırlatmak durumunda kalıyoruz. 
Kanımca gürültülü -çevreyi rahatsız etmeyecek derecede- bi korna kullanarak çevredeki araçlar ve yayalara uyarımızı gönderebiliriz. 

Şöyle Müzikli İlgi Çekici Kornalar Olabilir:



Ya da Böyle Daha İlgi Çekici Bi Korna Olabilir: 



Öneri 7:

Reflektifli Korumalı Mont:




Bir çoğumuzda olan korumalı montlarda sanırım büyük bi çoğunluğunda bu reflektörler standart. 
Görünürlüğümüzü biraz arttırsa da diğer yöntemlerle desteklersek çok daha görünür durumda olabiliriz.


Öneri 8:

Açık Renk Kask;




Görünürlük konusunda en önemli etkenlerden biri de açık renk kask. 
Sadece gövdeniz değil, ilk görülen bölgeniz olan başınız da görünürlük için önemli bi göreve sahiptir.
Açık renk ya da dikkat çekici, görünür kask kullanmak görünürlüğünüzü biraz daha arttırmaktadır.

(Kaskı hatırlattığı için Arda Bey'e Teşekkürler)


Öneri 9:

Gündüz Farları;




Gündüz açık olan farlar ciddi oranda görünürlük sağlamaktadır, özellikle uzunlar açık şekilde gitmek. 
Gerek karşı şeritten gelen aracın sizi uzaktan fark etmesi, gerekse arkasında gittiğiniz aracın aynalarında fark edilmeniz yönünden..
Hatta bir söz vardı "Farım da Hep Açık, Yolum da".

(Hatırlattığı için Harun Özden'e teşekkürler.)

Saygılar, Sevgiler, Teşekkürler..

28 Mayıs 2012 Pazartesi

İllagal!


Merhabalar.. 

Aylak sıkkın zamanlarımda dolaşırken bulduğum bi iki mobilet fotoğrafını sizlerle paylaşmak istedim.. 

En son teknoloji; koltuksuz, aynasız, farsız, rahatsız, akılsız.. 

İşte karşınızda İllagal!



Ekibimiz illagal olmadan önceki zamanlarına dair bi fotoğrafını da buldu.. Dıkşın!



Ve diğer ortakları;

Karşınızda Nefret!



Karşınızda Topuz!



Karşınızda Aliko!



Karşınızda.. WTF?



Karşınızda Tempra!



Karşınızda Şimşeklerin gücü adına!



Karşınızda Yan+ !



Bu Yan+ isimli fotoğrafın altındaki yazılar;
(İsimler sansürlenmiştir)
(Konuşma metinleri aynen alınmıştır)

F.C.: bilader bu motor en son bendeydi şimdi gaziemir karakolunda yatıyo .d
M.V.: bunu ilk sahibi Ö. benim arkadaşım sonra bakşa birisine sattı
F.C.: biliyom Ö. 'den ben aldım zaten
M.V.: sen mi kaptırdın motoru
F.C.: yok kaptırmadım gaziemirde kaza yaptım sıkıştırdılar beni memurlar felan geldi motoru bıraktım kaçtım bende

Ayrıca;

Bunu:



Buna: 



Benzeten bi tek ben miyim yoksa andırıyor mu ?

Şimdilik bizden bu kadar. Esen kalın..

Saygılar, Sevgiler, Teşekkürler..

12 Mayıs 2012 Cumartesi

Sezonun ilk sopasını atıyordum.. Hayırlı olsun.


Merhabalar..


Bu gün (12.05.2012) malum galatasaray şampiyon oldu, o buruklukla eve geliyorum. (Futbolla hiç ilgim yoktur, derbiden derbiye, şampiyonluktan şampiyonluğa takım tutarım)


Çarşıdan zaten ölümler atlatarak kornalar çalarak kaçarak çıktım. (Bu arada orada olduğumu belirtmek için çaldığım kornaları, gerizekağlılar galatasaraylı olduğumu sanarak karşıladır :) )


E-5'e geldim. Tatlı tatlı ilerliyorum (90-100 km/h)


Bi ara aynadan baktım siyah renkli bi hyundai getz -afedersiniz- g*tüme yapıştı sellektör yapıyor. 


Önce napıyo bu diye baktım. Sonra uzun süre devam edince sinirli bi şekilde sağ elimle geç işareti yaptım.


Yalayarak geçti, geçerken de el hareketi yaptı..


Yolumu uzatarak takip ettim. Işıklarda yan yana geldik, durdum baktım..


Camını açtı bağırarak "ne soldan gidiyon lan?" dedi. "Nerden gitçem ya?" diye bağırdım..


"Motorlusun a**na koyim sağ şeritten git!" dedi. Benim ısım yükselmeye başladı hafiften..


"Bu a**na kodumu motorunun ruhsatı yokmu?" dedim.. Bişeyler söyledi duymadım..


"Eeeh has*ktir git ulan, çattık a**na koyim" dedim. Kapadım vizörümü ışığın yanmasını bekledim. 


Bu bi şeyler daha söyledi ama duymadım bile. Işık yeşile dönünce bağırtarak, hafifte üstüme doğru kırarak kalktı. 


Ben de uzunları yaktım biraz takip ettim.. Sonra "ne b*k yersen ye" diye saldım ipini.. 


Hani inip üstüme yürümeye kalksa, cebimde biber gazı, kafamda kask, elimde korumalı eldiven var.. Dünyasını değiştiricem onun..


Ama dedim o da Fenerli'dir.. Büyüklük bende kalsın. Kısa kestim..


Saygılar, Sevgiler, Teşekkürler..

10 Mayıs 2012 Perşembe

Merhabalar..

Şerefsiz diyecektim de neyse demiyim.. Ama bu araçların terbiyesizlikleri, vurdumduymazlıkları ve saygısızlıkları artık fazla olmaya başladı...

Olayı anlatıyım (Bu başıma gelen ilk olay değil onu da belirteyim ama canıma tak ettiği için yazıyım dedim);
Bu arada anlattığım olaylardaki yollar tek yön yollardır..

Bu gün yaklaşık 2 saat kadar önce dershaneden çıktım yağmur da yağıyordu, eve gitmek için kaskımı, eldivenimi, maskemi filan taktım yola koyuldum.. 

Ha ilk olayı daha dershaneye geldiğimde yaşadım, motosikletimi aşağıya dershanenin karşısındaki bi yere çektim taksici bi sığır geldi "yeter! buraya çekmeyin motorları araba parkedemiyoz buraya, yetti" filan dedi geç kalmış olmasam kavgaya tutuşçaktık ama "bu bir" dedim çektim motoru başka yere sıkıştırarak.. Sığırın araba park edemiyoz, yeter dediği yer taksi durağı değil, alakası bile yok durakla.. 

Neyse işte dershaneden çıktım yağmur başlamıştı, motoru çıkardım çevirdim ara yoldan çarşıya gideceğim yola çıkıyorum zank diye biri durdu önümde yolun ortasında yaktı 4'lüleri "bu iki" dedim arkasından zar zor geçip sağa doğru yoluma devam ettim..

Ondan sonra trafik zaten sıkışık arabalar hareket edemiyor sağ tarafları boş ordan motosiklet geçecek kadar boşluk var geçmeye yeltenirken arkadan bi araç sıkıştırdı g.tümün dibine girdi diğer bi deyişle.. "bu üç" dedim zar zor aradan sıyrılıp yandan geçerek istanbul cad. denilen ana yola girdim.. 

Orada sadece adı "bisiklet yolu" olan bi yol var, yıkık, çökük, parça parça ve bisiklet motosikletten çok yaya ve araçlar kullanıyor.. Oradan gidiyorum yine başka bi sığırın hem bisiklet yolunu hem yolu ortalayıp gittiğini gördüm bisiklet yolundan geçemiyorum kaldırımla araba arasında az bi mesafe var yolda kaygan sakatlık olacak, sağından geçemiyorum arnavut kaldırımı gibi ufak taşlardan oluşan bir yol ve koca bi su kanalı var bisiklet yoluyla yolun birleştiği yerde.. İki yolda buz pateni gibi, ha gözümü karartıp sağ taraftan yoldan geçsem arablar çift sıra parkettiği için geçmenin imkanı yok..

Az sağa alsın diye önce sellektör yaptım, tınlamadı.. Biraz daha yaklaşıp korna çaldım, inadına daha da ortaladı ve yavaşladı.. "bu dört" dedim.. Neyse ışıklara kadar sabrettim orada geçtim kalkışta kurtuldum ondan..

Ondan sonra ordu evinin yanından yoldan devam etmeye başladım zeytin yeşili bi twingo'nun arkasında gidiyorum bayağı alçak bi tümsekte ve tümseğin biraz ilerisinde bi sola dönüş var.. Bu sola dönecek gibi iyice yavaşladı sağ tarafında bayağı bi boşluk var oradan geçmek için harekete başladım ama adam ne sinyal veriyo ne bişey belirtiyo tam sağından geçiyorum zank diye önüme kırdı! Şansıma sağ da biraz daha boşluk vardı hemen sağa doğru attım kendimi ama benim ön sol onun ön sağ tarafına ve benim sol ayna onun sağ aynasına dokundu.. 

Dursam mı durmasam mı diye tereddüt yaşadım çok bi şey olmadığı için durmadım.. Ama pis pis bakıp bağıra çağıra küfür edip yoluma devam ettim, gerçi duymamıştır hem kask hem maske vardı.. Durupta psikopatın birine denk gelmekte vardı.. "bu beş" dedim yine devam ettim..

Oradan e-5 boyuna geçtim orada ışıklardan geçip karşı yoldan evime doğru devam edicem..

Işıklarda durdum arkadan bi dolmuş yine g.tümün dibine girdi ve önümüzdeki şeride kırmızı yanar yanmaz daha bize kırmızı yanarken kornaya asıldı.. Tınlamadım tabi yeşil yanana kadar bekledim ama çıldırdı arkamda kornaya abanırken.. "Bu altı" dedim devam ettim.. 

Oradan evime doğru yol alırken kavşak olmayan bi dört yol dan sola dönüyorum, döndüm ikinci sıra olarak parketmiş ve dörtlüleri yanan bi araba tam yanından geçiyoken yoldu kapısnı açtı erken farketmemle birlikte sola kırarak ondan da kurtuldum.. "Bu yedi" dedim ve yine devam ettim..

Neyse ki bundan başka bi şey gelmedi başıma eve gidene kadar..
Yarım saatte yaşanmıştır bütün bu olaylar..
Böyle geçti işte bi günde.. 

Sevgiler, Saygılar, Teşekkürler..

Burn Rubber, Not Your Soul.

Merhabalar..

"Burn Rubber, Not Your Soul.." Dedikleri bu olsa gerek herhalde.. 




Saygılar, Sevgiler, Teşekkürler..

TÜrkler'deki Zeka


Merhabalar..

Sahibinden de navigasyon tutucalara bakarken şu ilanla karşılaştım.

http://www.sahibinden.com/ilan/vasit...77878217/detay

Başta "ee nolmuş işte 17 TL uygun fiyat" diyebilirsiniz.. Haklısınız da.. 

Hani şey yapmak gibi de olmasın emin değilim tahminimce yapılan olay şu:

18 Şubatta bi konu açılmıştı burada.. Hatta aradım konuyu da buldum:

http://www.motosiklet.net/forum/konu...ence-uyar.html

Bu navigasyon tutacağı bim'e gelmişti yaklaşık 5 TL gibi bir tutarla satılıyordu..

O gün 4 tane bim gezmeme rağmen bulamamıştım bunu.

Ama gel gör ki sanırım bu arkadaşımız bulmuş 5 TL ye almış.. Ve şimdi bize 17 TL + Kargo gibi bir fiyata satıp yaklaşık %250 kar ediyor..

Buradan çıkarttığımız sonuç gerçekten de biz Türkler'in kafası hep antikuntiye çalışıyor.. 

"Aynısı olduğunu nereden biliyorsun?" derseniz, yine haklısınız..

Attığım konu linkinde @GaCCaLL Arkadaşımızın yazdığı cevapta (#11. mesaj) örnek fotoğrafları da paylaşılmıştır.. 

Teşekkürler, saygılar, sevgiler.. 

Hiç Yapmayacağım Şey.. Pişmanım.

Merhabalar..

Bu gün (15.03.2012) kurstan gelirken hiç adetim olmayan, asla da yapmayacağım bi şey yaptım çok pişman oldum sonradan..

Yoldayım geliyorum öndeki yoldan bi motosiklet çıktı, kalıplı bi şey.. Hoşta bir sesi var.

Üzerinde iki kişiler ikisi de full koruma. 

Bende de kask, eldiven, dizlik var.

Arkasından sakin sakin gidiyorum, ama içim içimi yedi. "Ne bunun markası, modeli?" 

Sesinden arkasından çıkartamadım. Merak ettim "bunu öğrenmem lazım dedim."

Neyse ışıklarda kalktık boş yola geçtik. Önümde gidiyor normal bir hızda. Hazır hızlı da değil yanından geçerken öğrenirim dedim.

Biraz gaz açtım yaklaştım, neden bilmiyorum o da gaz açtı.. Sanki inadına yapar gibi. 

Ama merak bu.. Durduramam o hızlandı ben de hızlandım..

Sonuç olarak biraz hızlı bi şekilde yanından geçtim.. Bakmaya çalıştım.

Ama gel gör ki. Ne olduğunu yine anlayamadım..  Biraz hızlandığımız için kafamı da yana çevirip bakmadım.

Boşu boşuna gereksiz bi heyecan yaşamış oldum.. Hakikaten çok gereksiz.

Eğer bu siteye üyeyse kendisinden özür dilemek istiyorum, hiç bir şekilde amacım; motosikletle motosiklete hava atmaya çalışmak, ben geçerim herkesi, en hızlı benim gibi bir şey değildir.. Ki yapanı da sevmem, tiksinirim..

Fazla merak...... diye bir söz vardır.. Doğrudur..

Tekrardan özür diliyorum eğer buraya üyeyse..

Sevgiler, saygılar, teşekkürler..

Anlaşan Yayalar?

Merhabalar..

Bu gün (22.03.2012) rutinim olan, dershaneden çıkıp eve geliyordum..
Zaten standart ve sürekli kullandığım yolum var. (En kısa yol bildiğin yoldur inancı) (şaka şaka kaybolmaktan korkuyorum aslında, adres özürlüyümdür)

Bu gün şaşırdığım nokta ise; 

Sanki bütün yayalar ve araç sürücüleri anlaşmış gibiydi bu gün..

Araç sürücüleri hiç olmadıkları kadar saygılı, yayalar ise sanki inadına nispet yapar gibi öküzdü bu gün..

Hani yazın derler ya; "Sıcak insanlara yaramıyor, aptallaştırıyor" diye.. Havalar daha ısınmadan çoğu insan aptallaşmaya başladı.

Ama işin garip tarafı aptallaşan bu gün sadece yayalardı..

Kendim yola çıkmadan önce de dershane camından izledim ve kullanırken de diğer motosikletlileri takip ettim sadece bana değil hepsine yapıyorlardı..

Kaldırımdan üstüme atlamaya çalışan, karşıdan karşıya geçerken bebek arabasını direk yolun ortasına ittiren, 
sola dönecekken sinyal verip sinyalime bakmasına rağmen döndüğüm yerde hıyar gibi dikilen, 
önümdeki araç geçtikten sonra gözümün içine baka baka yola atlayan yavaşladığımı görüp geçmesine izin vermeme rağmen yolun ortasında dikilen,
Okul çıkış saatinde ilk okula çocuğunu elinden tutarken kaldırımdan aşağı ittiren, tek yön yolda trafiğin aktı yöne doğru sırtını dönüpte yolun ortasından yürüyenler..

Resmen direksiyon sınavındaki kukaların arasından yaptığım slalom gibi kukaların (hıyar yaya) arasından slalom yaparak geçtim..

Geçerken yola atlayan tiplerin hemen önünde son anda frenle durup kaskımı neye der gibi yaptım ve sağa sola salladım, bana resmen dövecek gibi bakış atıp yoluna devam etti bazıları..

İçimi dökeyim, sizlere de bilgi olsun diye paylaşayım dedim.
Dikkat!: Bu günlerde yayalar ile araçlar anlaşma yapmış durumda. Araçlar çok şaşıracağınız kadar saygılı. Yayalar buna zıtlık olsun diye olabildiği kadar sığır.

Asıl şaşırdığım nokta; bu güne kadar açılan bütün başlıklar hep arabalarla, kamyonlarla, taksilerle, minibüslerle ilgiliydi.. 
Yayalardan böyle sığırlıkar gördükçe insan şaşırmadan edemiyor..

Saygılar, sevgiler, teşekkürler..

39.4 km -Mini- Gezi


Merhabalar..

Dün (7 Nisan 2012) havaların biraz güzel olmasıyla -kısa da olsa- ilk gezimi yapalım dedik..

Artçım @CbrBerke ile. 

2-3 gün aramızda konuşup, "ulan yağmur yağmasa bari", "kesin fırtına çıkar biz gitmek istediğimiz için", "yolda bizi kıstırmasınlar?" gibi pesimistik düşünceler arasında gitmeye karar verdik. Hava durumuna bakınca da bulutlu ve 25 derece gibi bir hava gösteriyordu.. Ve biz de gitme kararımızı verdik.

Toplamda 39.4 km lik bir -mini- gezi oldu. Ama eğlenceliydi..

Genel olarak rotamız buydu:



Planımız:
Lüleburgaz'dan çıkış, tarla manzaraları eşiliğinde önce Eskibedir köyü. Ovacık - Eskibedir arasında ağaç altı, gölgelik bir mekanda mola vermek.
Moladan sonra Ovacık Köyüne hareket. Oradan Müsellim köyüne hareket. Kafamıza göre Ovacık veya Müsellim de köy kahvesinde çayımızı içip Lüleburgaz'a dönüş.

Gerçekleşen:
Lüleburgaz'dan çıkış, tarla manzaraları eşiliğinde önce Eskibedir köyü. Ovacık - Eskibedir arasında ağaç altı veya gölge olmayan yine ufak ağaççıklarla çevrili demir yolu yakınında bir yerde mola. Ovacık köyü, Müsellim köyü. Müsellim köyünde köy kahvesi havası olmayan bi iki mekan olduğu için, yine Ovacık köyüne doğru gazlama, orada meraklı(?) bakışlar çevresinde çayımızı içmek ve geldiğimiz yoldan dönüş..

Gelelim Fotoğraflara...

Önce bitanem PCX'imin karnını doyurmak gerekli tabii kide. Çünkü 4 gündür benzin uyarı ışığı yanıp sönmekteydi..

Benzinlikte.
Artçım @CbrBerke



Bendeniz @arca94 (Saçlarım rüzgarlı bi gezi olacağının sinyalini vermeye çalışmış..)



Karnı tok, sırtı pek.. Yol için hazır.




Yol üzerindeyken fotoğraf çekmedik maalesef..

İlk köyümüze vardık.. Eskibedir Köyü..


CbrBerke

Ben


Geçenlerde forumda tartışılan motosikletliler arasındaki sembol muhabbeti.. İki teker anlamındaki işaret.. 



Yollar gidişine herkes duruşuna..




"Oğlum bu bagaja zorlasan ben bile sığarım lan"



Köstebek yuvası mis gibi (?) yollarımız..



Az da olsa bi yeşillik insanı kendine getiriyor..



Mis gibi (?) gübre kokusu..



Ardından ilk mola yerimize geliyoruz.. (Haritada yerimizi bulamadım tam yeri söyleyemiyorum o yüzden)

Hem kendine hem bize gölge yapması asıl amacımız.




Fotoğrafçı adam her türlü sanatsal çalışma yapmalı tabii ki.



Motosiklet ve yeşillik ayrı bir güzellik.. Tabi motosiklet te benim PCX'im olunca..






Soyunmanın vakti gelmişti.. (Hava sıcak ve üstümüzde mont olunca biraz sıcakladık, @motorkafa ilk aklından geçirdiğin şey için yaptım bu açıklamıyı  )



Ne siz sorun ne ben söyleyeyim.. Ya da söyleyeyim.. "Neden bacaklar?" tripot almayı unutunca kaskın üzerine makineyi sabitleyip, zamanlayıcıyı başlatıp 10 sn içinde koşup pozumu vermeyi düşünürken.. Kadrajı ayarlamayı unutmuşum..



Burada da kadraja biz uyduk.. (Benim saçlar ikinciye sinyali veriyor..)



Yine sanatsal çalışmadan olmaz.. "Motorcu doğayla iç içe olmalıdır.."
Siz doğaya saygı duyacaksınız ki.. O da sizi nimetlerinden faydalandırsın.



Kendimi de vizörden göstererek reklamımı yapmış oluyorum..



Gangsta yeah! 



Çılgınsın Meeen!



Yola devam.. Ovacıktayız.
Ovacık'a kafam girsin gibi olmuş ama.. Böyle algılamayınız lütfen.





Hiç yorgunluk belirtisi yok, "Hala çakı gibiyim bin üzerime gazla beni" der gibi..




Ben yanıma aldım Ovacık'ı..



Peace beyler..



Ovacığın yolları taştan.. Sen çıkardın beni başt.. Öhöm neyse iki erkeğiz, arkamdaki artçının dayamasını istemem..



Çayın ve yolculuğun güzelliği.. Ne kadar da mesut baksanıza?



Beni sanki yol biraz yormuş.. Ne yolu yahu.. Dershanede sabahçıyım, akşam geç yattım az uyku çok gündüz oldu.. Yoksa yolda içim kıpır kıpırdı yani..



Artık haritaya mı bakıyor, karı kıza mesaj mı atıyor (motosikletin doğal afrodizyak etkisi.. Lan?! Bu herif yol boyunca bana?) bilemem..



Çılgınsın meen! Part II



Tabi bu sırada kahevede otururken yanımızdan geçen herkes "hoşgeldiniz" diyip durdu.. Nedeninin anlamadım..
Ama gözleri hep üzerimizdeydi nedense..?

Burada gezimizin yol fotoğrafları bitmiş bulunuyor.. 3 köylük geziden ne fotoğraf çıkacak ki?

Şimdi de yakında iki motosiklet olarak çıkacağımız gezilerin ikinci motosikleti ile benim pcx'imin fotoğrafları var.

Yani Iron Tires M.C burada.



Uploaded with ImageShack.us
Honda '11
PCX & CBR125












Vee gezi sonu tripmetrem.. Tam tamına 39.4 km lik bir gezi olmuş..



Eğlendiğimiz, gezdiğimiz, gazladığımız -mini- gezimiz bu kadar..

Saygılar, Sevgiler, Teşekkürler..