12 Eylül 2012 Çarşamba

Bi de Cruiser motosikletlere kıvrak değil derler..

Merhabalar.

Dediğim gibi Cruiser motosikletleri herkes hantal olarak adlandırırdı.. 

Bunu görünce doğru sürücünün elinde motosikletin nasıl değiştiğini görmüş olduk.


Gerçi koruma demirlerinin sürtme seslerini duydukça insanın içi gitse de...

Sevgiler, Saygılar..
Teşekkürler.

8 Haziran 2012 Cuma

Motor İlanlarını ve Satıcıları Tahlil Etme Yöntemleri

Merhabalar.


Savaş Kayan'dan Alıntıdır. (Kendisine tekrardan teşekkürler)
________________________________________________________________________________

Şimdi öyle" yöntem" filan dedik diye bilimsel yöntemler,formuller filan beklemeyin.O kadar formule edebilsek kitabını yazarız
naçizane önerilerimi aktarmaya çalışacağım;
şu günlerde motor arayan çok ya,bir tek motor sevdalısının gözünü açıp hayır duasını alabilirsek ne ala,

Yıllar önce XT 660 almaya karar vermiştim.Elime bir miktar para geçmiş o zaman,Motor arıyorum,gönlüme göre motor yok,bulduklarım pahalı,ben de o kadar para yok,bir süre motorsuz kalmışım ya ,alışmış kudurmuştan beter misali her an niyeti bozup her türlü motoru alabilecek denli gözü karartmışım,bir motor sesi duyuyorum geçen mobylette olsun illa bakacağım öyle bir durum,günde beş kere ilan sitelerini,forumları filan dolaşıyorum yok yok yok,Bizim buralarda bu duruma "kuyruğu kaldırmak" denir ki, köpek besleyenler ne dediğimi daha iyi anlayabiliramiyane ifade edersek Motorcu icin motorsuzluk,abazanlık gibi bir şey

Neyse İzmitte bir motor çıktı sahibinden.com a, fiyat diğerlerinden 500-bilemedin 600 Tl.düşük,Aradım ,Motorun sahibi" üniversite öğrencisi olduğunu,acilen paraya sıkıştığını,2 gün sonra kredi kartı ödemesi yapması gerektiğini",motorun çok temiz olduğundan,sadece bir kez yana yatırdığını söyledi.Adam telefonda makina gibi konuşuyor,nefes almadan durumunu motoru anlatıyor.Aslında fiyat ta öyle çok cazip değildi,yani ölücülük yapacak bir durum da yok,o yıl 2009 filan sanırım piyasada motorun az,fiyatların yüksek olduğu bir zamandı, İşi gücü bırakıp o Cuma günü İstanbul Trafigini aşıp 200 km yolu göze aldım,Yanımda bir arkadaşım vardı.Satıcıyla İzmitte bir alışveriş merkezinin otoparkında buluşacaktık.Satıcı bir racing motorla geldi ,önümüzden gidip yolu gösterecek motorun bulundugu yere gideceğiz ya, takıldık peşine.
herifin motor üzerindeki hali bile acaip,safi artist,makaslar sollamalar,yerli yersiz gaz açmalar filan gideceğimiz yere vardık,motoru gördük,Tüüü motor leş gibi,öyle bir kere değil,on kere düşse zarar görmeyecek yerlerine kadar bir sürü hasarı var,grenajları ellesek elimizde kalacak, bloğa elimi attım,sıcacık,muhtemelen soğukken çalışmakta zorlanıyor bize hazırlanmış,bizim artist ve uyanık satıcı "çalıştırayım mı" deyince"istemez gerek yok"dedim,yanımdaki arkadaşım" abi 200 km geldik bi sesini duysaydık" filan diyor,satıcı "çalıştırayım" diyor."Kalsın" dedim,efendiliğimi bozmadım.İşi terbiyesizliğe vurmak aklımdan gecti ama yapmadım.
hani bir argo söz vardır,boşa gidilmiş yollar icin "gör gtm. yolları, iç buzlu suları"derler o hesap oldu bizimki.Elalemin leşi icin Cuma günü saat 4 ten sonra İstanbulu boydan boya geç,İzmit e git,sonra geri dön,herhalde 7-8 saatlik yol.
Bu yüzden her satılık motora yeni gelin gibi saldırmamak lazım,
O zaman işe doğru noktadan başlamak lazım,
nasıl bir motor alması gerektiğini bilen alıcı belli bir marka ve model üzerinde yoğunlaşır sonra da başlar her gün ilanları taramaya.
Hah o ilanları tararken bir sürü farklı söylemle karşılaşır,ilan başlığını ve ayrıntıları,fotoğrafları,satıcının adresini ve telefonlarını doğru irdelemek gerekir.
İLAN BAŞLIĞI:
Her ilanın bir başlığı olur,
"İlk sahibinden satılık 2010 model 9.000 km de CBF 150"denir başlıkta mesela
makul olan bu ve benzer başlıklara sözüm yok
Ama bazıları daha ilan başlığında saçmalar
Adam 2010 model CBF 150 satıyor ,"Türkiye'deki en temiz motor benimki"derse ilk tepkinin" h.stir" olması gerekir.
Merak edip bakıyorsun üstüne kuş mu kondurmuş? diye ,yooo yok öyle bir şey,herhangi bir motor gibi.
Bilmiyorsan atma birader,senin temiz dediğinin daha yenisi ve düzgünü bayide her zaman var,olmadı 2010 modelin 500 km yi bile görmemişi bir yerde garajda yatıyordur,kolleksiyonda duruyordur muhakkak vardır.
Bu adam niye böyle demiş ilanda,çünkü motoru fetiş haline getirmiş,olaki daha temizini görse dengesi altüst olacak.Kıskançlığından çatlayacak.
İlan başlığında bazen tüyolar vardır, bazen tuzaklar.
"Kredi kartı borcundan satılık","İlk gelen alır"," bazen gerçekten samimi ,bazen de keriz avcısı satıcı söylemidir.
Özellikle" Yurt dışına yerleşeceğimden acil "satılık ilanları dikkat çekicidir.Her 10 motorcudan biri yurt dışına yerleşiyor sanki.Motoru satan kapağı yurt dışına atacak,
bi biz yolunu bulamadık
İLAN METNİ
o ilan metinlerini iyi incelemek lazım,ilan metninden bozuk bir dilbilgisi,argo akıyorsa satıcıyı aramaya bile gerek yok.
"temiz motor"denince herkesin aklında farklı bir algı oluşur.Temiz motor içi boş bir kavramdır.
Nasıl yani? hijyenik mi olması gerekiyor motorun? 
bunun yerine bakımını düzenli ve doğru şekilde yaptım,hiç bir aksamı aşınmış ve yolda bırakacak kadar kötü değildir,Hangi parça kaç km de değişmiştir,ne markadır deseler ya.
aslında İlan metinlerinin çoğu motoru da satıcıyı çözmemize yardımcıdır.
"Motorumu büyüteceğimden satıyorum" deyip,kaskı montu,dizliği hediye edene ne kadar inanırsınız.
İki satır ilan metninin sonuna "Fazla söze gerek yok"cümlesi beni hep gülümsetir zaten.
Ne demek fazla söze gerek yok?
Bu tip ilanlar ya saçma sapan süslenmiş,ya çok yeni ya da leşi çıkmış motorlar icin kullanılır.
motor mu satıyorsun hazine bonosu mu?
sağını solunu anlatsana be insan,gelen alıcı sürprizle karşılaşmasın.
600 cc lik motor ilanında "Motorun kağıtları yok,ben yıllardır böyle kullanıyorum,iki yaşındaki motoru" motor dışardan geldi plakası yok" diyeni de cabasıdır.
katiyyen ciddiye alıp o motorlara müşteri olmamak gerekir. 
birinciyi alırsın çalıntı çıkar,ikincisi kaçaktır,yakalandığında hani şu açılmayan şemsiye gibi olur.
hadi motoru geçtik satıcı kim?
Bi kere düzgün motor,düzgün adamdan alınır.Düzgün adam ağzı laf yapan değil,sözü doğru adamdır,en çok okumuşu değil,sözü kıymet ifade eden adamdır.
İnsani değeri eksik olandan altın alsan ya gramdan çalar,ya ayardan.
Düzgün adam konuşmasıyla tavrıyla iyi kötü kendini belli eder,insan sarrafı olmak icin karşındakinin kendiliğinden anlattıkları yetmez,senin sorduğuna da adam gibi cevap vermesi gerekir.
Motoru satarken" şununla satarsam bu kadar,bununla satarsam şu kadar,üzerinden alarmını sökerim,lastiğini alırım,muayenesi geçti,ben yaptırırım" diyene de yaklaşmamak lazım.
Motor satılık ama hiç detay yok,fiyat da kelepir,tek açıklama "detaylar icin telefon ediniz "diyorsa onu da geçiniz.
"Motoruma her türlü kefilim"ne demek?
noterden kefalet senedi mi vereceksin?sattın ,gitti,noterde imzaladığınız sözleşmede" gördüm,inceledim beğendim "diyor alıcı,Hele bin km öteden gelip motor almışsa yandı gülüm keten helva.


FOTOĞRAFLAR:

Satılık ilanı verilip fotoğrafı konmamış motorun satışının" fake" olma ihtimali vardır,ayrıca motorun da, satıcının da problemli olabileceğini hatırlatırım.
Tek fotoğrafla satışa kalkışmak da pek makul değil,Fotoğraf çekmek icin teknolojik imkanı olmayanlar bir nebze anlaşılabilir.60 yaşındaki emekli amcanın elindeki 20 yıllık mobylette icin 5 fotoğraf beklenmez elbette.
Motor üzerinde kendi fotoğrafını ilana koyanları da ben anlamıyorum.Bunların içinde kimisi yüzünü karalıyor ki bu tip ilanları geciniz.
Motorun aynaları yoksa benim ilgimi çekmez,nasıl diyolar; apaçi stayla"motorun ciğerinin bitmesi" an meselesi olabilir
Motorun tüm fotoğrafları aynı taraftan çekilmişse öbür tarafta kimbilir neler var?
Motorun resmini gördünüz,bakın bakalım gerçekten onun mu? aynı marka motorların fotoğraflarından çalıp çırpma olmasın.
İlgilendiğiniz motorun detay fotoğraflarını iyice inceleyin bir çok hasar fotoğraftan daha bellidir zaten.Ama adam bundan bahsetmez,"cillop gibi motor"derse ısrarla cillop gibi müşteri olmayın.
Ciddi olarak ilgileniyorsanız satıcıdan fazla detay fotoğrafları isteyin,uzaktan çekilmiş fotoğraflara kanmayın
Beğendiğiniz ve görmeye gideceğiniz motorun fotoğraflarını bilgisayarınıza kaydedin,gerekirse cep telefonuna aktarıp motorun yanında bir daha bakın,
nasılsa oraya kadar gidiyorsunuz ya bir de öyle karşılaştırın.

SATICI
Satıcının başka ilanlarına bakınız,"bir ilanında motoru büyüteceğimden,diğerinde aile baskısından" diyorsa çakalın tekidir zaten.
Alım satımı layıkıyla yapan profesyonellere sözümüz yok,Öyle profesyonel alım satımcılar vardır ki bu piyasada isim yapmıştır.Bir motor icin lekelenmeyecek kadar ciddi çabası ve mesleki geçmişi vardır onları zaten iyi kötü bilirsiniz,Adını soyadını ,ticari işletmesini yazarak ilan verirler.
Bir de seyyar alsatçılar vardır,onlara pek yaklaşmamak gerek.
Satıcının adını öğrenebilirseniz motosiklet forumlarında da araştırınız,iyi kötü fikir sahibi olursunuz.
20 milyarlık motorun ilanına hiç bir açıklama yazmadan" diğer detaylar icin telefonda görüşelim"diyenler ya dalga-dümenli,ya kazalı ya hacizli motoru,ya da çalıntı motoru kaktırmanın hesabını yapıyordur emin olun.Biz nasıl karşımızdakini ilanı tahlil ederek anlamaya çalışıyorsak o da kerizi konuşmasından tahlil etme peşine düşecek.Bunu yaparken de telefonda alıcıyı lafa boğacak,uyanık biriyle karşılaşırsa kısa kesecek,üstüne gidersen" size yaramaz" diyecek,kerize denk gelirse artık insafı neyi elverirse.
Düzgün satıcı alıcısını telefonda boğmaz,"sen kapora gönder,yoksa motora bakmaya gelen var satarım" diyeni doğrudan sileceksiniz listeden.
Motoru görmeye gittiğinizde yangından mal kaçırır gibi motoru gösterip, anında satışı yapalım havasında olanlardan kaçın.
"Ruhsat dayımın üstüne kendisi yan yattı çamura battı,üç gün sonra gelecek satışı verecek"diyenleri de es gececeksiniz,siz bir motoru görmek icin en az yarım saatlik yoldan gelecekseniz,işinizden gücünüzden kalacaksanız o da kalmalı,yoksa daha müsait bir anına randevu vermeli.
hadi bu aşamaları da geçtik,ilanı beğendik,motorun özelliklerini beğendik,satıcıyla görüştük,Satıcıyı da gözümüz tuttu yine her şey tamam olmuyor ki.
Adam düzgün olsa bile ne kadar motorcudur,malına ne kadar özen göstermiştir bunu bilmek lazım.Bu motor ona da itelenmiş olabilir mi? ona bakmak lazım.
diyelim ki düzgün adam,efendi adam ya önceki sahibi ona rezil bir motoru çaktıysa ve bunu hala bilmiyorsa?Bunun icin satıcının motorculugunu da iyi tahlil etmeli
Bakımı aksatmışsa,motor üzerinde hangi bakımı yaptığını bilinçli bir sekilde anlatamıyorsa onu da es geçmek lazım.
"Ben ustama götürürüm,ustam tüm bakımları yapar bana teslim eder,hangi marka balata takmıştır,ben akünün yerini bile bilmem" diyenle de alışveriş olmaz".
sonra eline bez alıp,motorunu aşkla temizlemeyen adamı bulmak gerekir,motor sekiz aydır kömürlükte yatmışsa,küf icinde kalmışsa,üzerine karga pislemişse o motorun sahibinden de huylanmak gerekir.
Para kolay kazanılmaz ,motor kolay alınmaz,her nasılsa aldığı malın kıymetini bilmeyenden de motor alınmaz.
Motor almaya giderken yanınıza iyi kötü motordan,paradan,alışverişten anlayan, aklı başında size gerektiğinde gem vurabilen,gözünüzü açan bir arkadaşınızı alın.
olaki sizin gözünüzden kaçan bazı detayları o görsün.
Ne zor işler bunlar di mi?
durun be daha işin başındasınız,bir de motora bakın,anlamıyorsanız bilen biri baksın..Olmadı, biri daha baksın.Neyine bakacağınızı,baktıracağınızı da ben anlatmayayım artık.Benim işim motor ustalığı değil,ukalalığın lüzumu yok.
"Tamam ,aldım" demeden önce bir daha düşünün;
iciyorsanız bir sigara yakın,bir çay için ama bir kez de tuvalete gidin,rahatlayın,acele etmeyin orada düşünün,sonra bakın bir daha motora içinize sindi mi bu iş?
Sindiyse alın.
güle güle binin.
________________________________________________________________________________

Saygılar, Sevgiler, Teşekkürler..

30 Mayıs 2012 Çarşamba

Motosiklet İle Trafikte Görünürlük

Merhabalar.

Malum biz motorcular trafikte görünürlük konusunda çok zayıfız. -ya da bu araç sürücülerinin uydurduğu bi şey-
(Bazı kısımlar dalga geçme gibi olabilir kusura bakmayın  )

Öneri 1:

Reflektif (reflektörlü) yelek;



MT baskılı yelekler de yapılmıştı en son hatırlarsınız.

Belki de en basit, ucuz ve etkili yöntem.. 

Öneri 2: 

Reflektif Şeritler;



Yine ucuz ve çok fazla da olmasa etkili bi yöntem. 

Motosikletinizin, çantanızın, kaskınızın, duruma göre montunuzun bile üzerine yapıştırarak görünürlüğünüzü -gece- bi nebze olsun arttırabilirsiniz.

Görünüme örnek olarak şöyle bi fotoğraf koyabiliriz. Sanırım daha önce bu forumda @merezkale nickli arkadaşımızın koyduğu bi fotoğraftı.



Öneri 3:

Reflektif Mont (Yağmurluk); 




Yeleğe göre biraz daha etkili bi yöntem. Seyyar itfaiye gibi görünebilirsiniz ama.. En azından görünmüş olursunuz.. 

Öneri 4:

Reflektör Alt-Üst takım (Aynı zamanda yağmurluk);




Görünürlük açısından gayet etkili olduğunu düşündüğüm bi yöntem. Bazı arkadaşların tabiriyle "belediye işçisi" gibi gözüksenizde.. En azından görünmüş olursunuz..  (Deja vu)

Öneri 5:

Çakar (Flaşlı) Led:




Hava araçlarında gördüğümüz gibi uzaktan bile net bi şekilde gözükebileceğimizi düşündüğüm bi yöntem. 
Hatta bazı durumlar mavi-kırmızı yaparak -her ne kadar "illegal" olsa da- sıkıştırılma durumunda polis taklidi yaparak kurtulabiliriz. 
Ama biz burada illegale karşı olduğumuz için hiç tasnif etmediğim bi davranıştır.. 

Öne beyaz arkaya da kırmızı çakar takarak -sanırım beyaz ledlerle ilgili bi sorun olmuyor- görünürlüğü olabildiğince arttırabiliriz.

Örnek videolar:

Arka Frene Dokununca Çakan Led:



Fren yaptığımız durumlarda arka arkaya 2-3 kez basıp arkanızdaki aracın fren yaptığınızı anlamasını sağlayın derlerdi.
Bu yöntem sayesinde bu olayı düşünmemize gerek kalmaz gibime geliyor.

Fog Flash (Sis Flaşı) Diye Tabir Edilen Çakar Led:



Çoğunlukla F1 arabalarında gördüğümüz çakar ledler.. 
Bu ledler sürekli çakarak arkamızdaki arabaya "orada olduğumuzu" söyleyecek tarzda bi yöntem gibime geliyor.

Ön Çakar Led:



Karşı yönden gelen araçlara ya da arkasından gittiğimiz araca "orada olduğumuzu" hatırlatacak bi yöntem.

Öneri 6:

Gürültülü Korna;



(Fotoğraf temsilidir) 

Bazen görüntü sadece görünür olmak için yetmiyor. Çoğu zaman korna ile "orada olduğumuzu" hatırlatmak durumunda kalıyoruz. 
Kanımca gürültülü -çevreyi rahatsız etmeyecek derecede- bi korna kullanarak çevredeki araçlar ve yayalara uyarımızı gönderebiliriz. 

Şöyle Müzikli İlgi Çekici Kornalar Olabilir:



Ya da Böyle Daha İlgi Çekici Bi Korna Olabilir: 



Öneri 7:

Reflektifli Korumalı Mont:




Bir çoğumuzda olan korumalı montlarda sanırım büyük bi çoğunluğunda bu reflektörler standart. 
Görünürlüğümüzü biraz arttırsa da diğer yöntemlerle desteklersek çok daha görünür durumda olabiliriz.


Öneri 8:

Açık Renk Kask;




Görünürlük konusunda en önemli etkenlerden biri de açık renk kask. 
Sadece gövdeniz değil, ilk görülen bölgeniz olan başınız da görünürlük için önemli bi göreve sahiptir.
Açık renk ya da dikkat çekici, görünür kask kullanmak görünürlüğünüzü biraz daha arttırmaktadır.

(Kaskı hatırlattığı için Arda Bey'e Teşekkürler)


Öneri 9:

Gündüz Farları;




Gündüz açık olan farlar ciddi oranda görünürlük sağlamaktadır, özellikle uzunlar açık şekilde gitmek. 
Gerek karşı şeritten gelen aracın sizi uzaktan fark etmesi, gerekse arkasında gittiğiniz aracın aynalarında fark edilmeniz yönünden..
Hatta bir söz vardı "Farım da Hep Açık, Yolum da".

(Hatırlattığı için Harun Özden'e teşekkürler.)

Saygılar, Sevgiler, Teşekkürler..

28 Mayıs 2012 Pazartesi

İllagal!


Merhabalar.. 

Aylak sıkkın zamanlarımda dolaşırken bulduğum bi iki mobilet fotoğrafını sizlerle paylaşmak istedim.. 

En son teknoloji; koltuksuz, aynasız, farsız, rahatsız, akılsız.. 

İşte karşınızda İllagal!



Ekibimiz illagal olmadan önceki zamanlarına dair bi fotoğrafını da buldu.. Dıkşın!



Ve diğer ortakları;

Karşınızda Nefret!



Karşınızda Topuz!



Karşınızda Aliko!



Karşınızda.. WTF?



Karşınızda Tempra!



Karşınızda Şimşeklerin gücü adına!



Karşınızda Yan+ !



Bu Yan+ isimli fotoğrafın altındaki yazılar;
(İsimler sansürlenmiştir)
(Konuşma metinleri aynen alınmıştır)

F.C.: bilader bu motor en son bendeydi şimdi gaziemir karakolunda yatıyo .d
M.V.: bunu ilk sahibi Ö. benim arkadaşım sonra bakşa birisine sattı
F.C.: biliyom Ö. 'den ben aldım zaten
M.V.: sen mi kaptırdın motoru
F.C.: yok kaptırmadım gaziemirde kaza yaptım sıkıştırdılar beni memurlar felan geldi motoru bıraktım kaçtım bende

Ayrıca;

Bunu:



Buna: 



Benzeten bi tek ben miyim yoksa andırıyor mu ?

Şimdilik bizden bu kadar. Esen kalın..

Saygılar, Sevgiler, Teşekkürler..

12 Mayıs 2012 Cumartesi

Sezonun ilk sopasını atıyordum.. Hayırlı olsun.


Merhabalar..


Bu gün (12.05.2012) malum galatasaray şampiyon oldu, o buruklukla eve geliyorum. (Futbolla hiç ilgim yoktur, derbiden derbiye, şampiyonluktan şampiyonluğa takım tutarım)


Çarşıdan zaten ölümler atlatarak kornalar çalarak kaçarak çıktım. (Bu arada orada olduğumu belirtmek için çaldığım kornaları, gerizekağlılar galatasaraylı olduğumu sanarak karşıladır :) )


E-5'e geldim. Tatlı tatlı ilerliyorum (90-100 km/h)


Bi ara aynadan baktım siyah renkli bi hyundai getz -afedersiniz- g*tüme yapıştı sellektör yapıyor. 


Önce napıyo bu diye baktım. Sonra uzun süre devam edince sinirli bi şekilde sağ elimle geç işareti yaptım.


Yalayarak geçti, geçerken de el hareketi yaptı..


Yolumu uzatarak takip ettim. Işıklarda yan yana geldik, durdum baktım..


Camını açtı bağırarak "ne soldan gidiyon lan?" dedi. "Nerden gitçem ya?" diye bağırdım..


"Motorlusun a**na koyim sağ şeritten git!" dedi. Benim ısım yükselmeye başladı hafiften..


"Bu a**na kodumu motorunun ruhsatı yokmu?" dedim.. Bişeyler söyledi duymadım..


"Eeeh has*ktir git ulan, çattık a**na koyim" dedim. Kapadım vizörümü ışığın yanmasını bekledim. 


Bu bi şeyler daha söyledi ama duymadım bile. Işık yeşile dönünce bağırtarak, hafifte üstüme doğru kırarak kalktı. 


Ben de uzunları yaktım biraz takip ettim.. Sonra "ne b*k yersen ye" diye saldım ipini.. 


Hani inip üstüme yürümeye kalksa, cebimde biber gazı, kafamda kask, elimde korumalı eldiven var.. Dünyasını değiştiricem onun..


Ama dedim o da Fenerli'dir.. Büyüklük bende kalsın. Kısa kestim..


Saygılar, Sevgiler, Teşekkürler..

10 Mayıs 2012 Perşembe

Merhabalar..

Şerefsiz diyecektim de neyse demiyim.. Ama bu araçların terbiyesizlikleri, vurdumduymazlıkları ve saygısızlıkları artık fazla olmaya başladı...

Olayı anlatıyım (Bu başıma gelen ilk olay değil onu da belirteyim ama canıma tak ettiği için yazıyım dedim);
Bu arada anlattığım olaylardaki yollar tek yön yollardır..

Bu gün yaklaşık 2 saat kadar önce dershaneden çıktım yağmur da yağıyordu, eve gitmek için kaskımı, eldivenimi, maskemi filan taktım yola koyuldum.. 

Ha ilk olayı daha dershaneye geldiğimde yaşadım, motosikletimi aşağıya dershanenin karşısındaki bi yere çektim taksici bi sığır geldi "yeter! buraya çekmeyin motorları araba parkedemiyoz buraya, yetti" filan dedi geç kalmış olmasam kavgaya tutuşçaktık ama "bu bir" dedim çektim motoru başka yere sıkıştırarak.. Sığırın araba park edemiyoz, yeter dediği yer taksi durağı değil, alakası bile yok durakla.. 

Neyse işte dershaneden çıktım yağmur başlamıştı, motoru çıkardım çevirdim ara yoldan çarşıya gideceğim yola çıkıyorum zank diye biri durdu önümde yolun ortasında yaktı 4'lüleri "bu iki" dedim arkasından zar zor geçip sağa doğru yoluma devam ettim..

Ondan sonra trafik zaten sıkışık arabalar hareket edemiyor sağ tarafları boş ordan motosiklet geçecek kadar boşluk var geçmeye yeltenirken arkadan bi araç sıkıştırdı g.tümün dibine girdi diğer bi deyişle.. "bu üç" dedim zar zor aradan sıyrılıp yandan geçerek istanbul cad. denilen ana yola girdim.. 

Orada sadece adı "bisiklet yolu" olan bi yol var, yıkık, çökük, parça parça ve bisiklet motosikletten çok yaya ve araçlar kullanıyor.. Oradan gidiyorum yine başka bi sığırın hem bisiklet yolunu hem yolu ortalayıp gittiğini gördüm bisiklet yolundan geçemiyorum kaldırımla araba arasında az bi mesafe var yolda kaygan sakatlık olacak, sağından geçemiyorum arnavut kaldırımı gibi ufak taşlardan oluşan bir yol ve koca bi su kanalı var bisiklet yoluyla yolun birleştiği yerde.. İki yolda buz pateni gibi, ha gözümü karartıp sağ taraftan yoldan geçsem arablar çift sıra parkettiği için geçmenin imkanı yok..

Az sağa alsın diye önce sellektör yaptım, tınlamadı.. Biraz daha yaklaşıp korna çaldım, inadına daha da ortaladı ve yavaşladı.. "bu dört" dedim.. Neyse ışıklara kadar sabrettim orada geçtim kalkışta kurtuldum ondan..

Ondan sonra ordu evinin yanından yoldan devam etmeye başladım zeytin yeşili bi twingo'nun arkasında gidiyorum bayağı alçak bi tümsekte ve tümseğin biraz ilerisinde bi sola dönüş var.. Bu sola dönecek gibi iyice yavaşladı sağ tarafında bayağı bi boşluk var oradan geçmek için harekete başladım ama adam ne sinyal veriyo ne bişey belirtiyo tam sağından geçiyorum zank diye önüme kırdı! Şansıma sağ da biraz daha boşluk vardı hemen sağa doğru attım kendimi ama benim ön sol onun ön sağ tarafına ve benim sol ayna onun sağ aynasına dokundu.. 

Dursam mı durmasam mı diye tereddüt yaşadım çok bi şey olmadığı için durmadım.. Ama pis pis bakıp bağıra çağıra küfür edip yoluma devam ettim, gerçi duymamıştır hem kask hem maske vardı.. Durupta psikopatın birine denk gelmekte vardı.. "bu beş" dedim yine devam ettim..

Oradan e-5 boyuna geçtim orada ışıklardan geçip karşı yoldan evime doğru devam edicem..

Işıklarda durdum arkadan bi dolmuş yine g.tümün dibine girdi ve önümüzdeki şeride kırmızı yanar yanmaz daha bize kırmızı yanarken kornaya asıldı.. Tınlamadım tabi yeşil yanana kadar bekledim ama çıldırdı arkamda kornaya abanırken.. "Bu altı" dedim devam ettim.. 

Oradan evime doğru yol alırken kavşak olmayan bi dört yol dan sola dönüyorum, döndüm ikinci sıra olarak parketmiş ve dörtlüleri yanan bi araba tam yanından geçiyoken yoldu kapısnı açtı erken farketmemle birlikte sola kırarak ondan da kurtuldum.. "Bu yedi" dedim ve yine devam ettim..

Neyse ki bundan başka bi şey gelmedi başıma eve gidene kadar..
Yarım saatte yaşanmıştır bütün bu olaylar..
Böyle geçti işte bi günde.. 

Sevgiler, Saygılar, Teşekkürler..

Burn Rubber, Not Your Soul.

Merhabalar..

"Burn Rubber, Not Your Soul.." Dedikleri bu olsa gerek herhalde.. 




Saygılar, Sevgiler, Teşekkürler..

TÜrkler'deki Zeka


Merhabalar..

Sahibinden de navigasyon tutucalara bakarken şu ilanla karşılaştım.

http://www.sahibinden.com/ilan/vasit...77878217/detay

Başta "ee nolmuş işte 17 TL uygun fiyat" diyebilirsiniz.. Haklısınız da.. 

Hani şey yapmak gibi de olmasın emin değilim tahminimce yapılan olay şu:

18 Şubatta bi konu açılmıştı burada.. Hatta aradım konuyu da buldum:

http://www.motosiklet.net/forum/konu...ence-uyar.html

Bu navigasyon tutacağı bim'e gelmişti yaklaşık 5 TL gibi bir tutarla satılıyordu..

O gün 4 tane bim gezmeme rağmen bulamamıştım bunu.

Ama gel gör ki sanırım bu arkadaşımız bulmuş 5 TL ye almış.. Ve şimdi bize 17 TL + Kargo gibi bir fiyata satıp yaklaşık %250 kar ediyor..

Buradan çıkarttığımız sonuç gerçekten de biz Türkler'in kafası hep antikuntiye çalışıyor.. 

"Aynısı olduğunu nereden biliyorsun?" derseniz, yine haklısınız..

Attığım konu linkinde @GaCCaLL Arkadaşımızın yazdığı cevapta (#11. mesaj) örnek fotoğrafları da paylaşılmıştır.. 

Teşekkürler, saygılar, sevgiler.. 

Hiç Yapmayacağım Şey.. Pişmanım.

Merhabalar..

Bu gün (15.03.2012) kurstan gelirken hiç adetim olmayan, asla da yapmayacağım bi şey yaptım çok pişman oldum sonradan..

Yoldayım geliyorum öndeki yoldan bi motosiklet çıktı, kalıplı bi şey.. Hoşta bir sesi var.

Üzerinde iki kişiler ikisi de full koruma. 

Bende de kask, eldiven, dizlik var.

Arkasından sakin sakin gidiyorum, ama içim içimi yedi. "Ne bunun markası, modeli?" 

Sesinden arkasından çıkartamadım. Merak ettim "bunu öğrenmem lazım dedim."

Neyse ışıklarda kalktık boş yola geçtik. Önümde gidiyor normal bir hızda. Hazır hızlı da değil yanından geçerken öğrenirim dedim.

Biraz gaz açtım yaklaştım, neden bilmiyorum o da gaz açtı.. Sanki inadına yapar gibi. 

Ama merak bu.. Durduramam o hızlandı ben de hızlandım..

Sonuç olarak biraz hızlı bi şekilde yanından geçtim.. Bakmaya çalıştım.

Ama gel gör ki. Ne olduğunu yine anlayamadım..  Biraz hızlandığımız için kafamı da yana çevirip bakmadım.

Boşu boşuna gereksiz bi heyecan yaşamış oldum.. Hakikaten çok gereksiz.

Eğer bu siteye üyeyse kendisinden özür dilemek istiyorum, hiç bir şekilde amacım; motosikletle motosiklete hava atmaya çalışmak, ben geçerim herkesi, en hızlı benim gibi bir şey değildir.. Ki yapanı da sevmem, tiksinirim..

Fazla merak...... diye bir söz vardır.. Doğrudur..

Tekrardan özür diliyorum eğer buraya üyeyse..

Sevgiler, saygılar, teşekkürler..

Anlaşan Yayalar?

Merhabalar..

Bu gün (22.03.2012) rutinim olan, dershaneden çıkıp eve geliyordum..
Zaten standart ve sürekli kullandığım yolum var. (En kısa yol bildiğin yoldur inancı) (şaka şaka kaybolmaktan korkuyorum aslında, adres özürlüyümdür)

Bu gün şaşırdığım nokta ise; 

Sanki bütün yayalar ve araç sürücüleri anlaşmış gibiydi bu gün..

Araç sürücüleri hiç olmadıkları kadar saygılı, yayalar ise sanki inadına nispet yapar gibi öküzdü bu gün..

Hani yazın derler ya; "Sıcak insanlara yaramıyor, aptallaştırıyor" diye.. Havalar daha ısınmadan çoğu insan aptallaşmaya başladı.

Ama işin garip tarafı aptallaşan bu gün sadece yayalardı..

Kendim yola çıkmadan önce de dershane camından izledim ve kullanırken de diğer motosikletlileri takip ettim sadece bana değil hepsine yapıyorlardı..

Kaldırımdan üstüme atlamaya çalışan, karşıdan karşıya geçerken bebek arabasını direk yolun ortasına ittiren, 
sola dönecekken sinyal verip sinyalime bakmasına rağmen döndüğüm yerde hıyar gibi dikilen, 
önümdeki araç geçtikten sonra gözümün içine baka baka yola atlayan yavaşladığımı görüp geçmesine izin vermeme rağmen yolun ortasında dikilen,
Okul çıkış saatinde ilk okula çocuğunu elinden tutarken kaldırımdan aşağı ittiren, tek yön yolda trafiğin aktı yöne doğru sırtını dönüpte yolun ortasından yürüyenler..

Resmen direksiyon sınavındaki kukaların arasından yaptığım slalom gibi kukaların (hıyar yaya) arasından slalom yaparak geçtim..

Geçerken yola atlayan tiplerin hemen önünde son anda frenle durup kaskımı neye der gibi yaptım ve sağa sola salladım, bana resmen dövecek gibi bakış atıp yoluna devam etti bazıları..

İçimi dökeyim, sizlere de bilgi olsun diye paylaşayım dedim.
Dikkat!: Bu günlerde yayalar ile araçlar anlaşma yapmış durumda. Araçlar çok şaşıracağınız kadar saygılı. Yayalar buna zıtlık olsun diye olabildiği kadar sığır.

Asıl şaşırdığım nokta; bu güne kadar açılan bütün başlıklar hep arabalarla, kamyonlarla, taksilerle, minibüslerle ilgiliydi.. 
Yayalardan böyle sığırlıkar gördükçe insan şaşırmadan edemiyor..

Saygılar, sevgiler, teşekkürler..

39.4 km -Mini- Gezi


Merhabalar..

Dün (7 Nisan 2012) havaların biraz güzel olmasıyla -kısa da olsa- ilk gezimi yapalım dedik..

Artçım @CbrBerke ile. 

2-3 gün aramızda konuşup, "ulan yağmur yağmasa bari", "kesin fırtına çıkar biz gitmek istediğimiz için", "yolda bizi kıstırmasınlar?" gibi pesimistik düşünceler arasında gitmeye karar verdik. Hava durumuna bakınca da bulutlu ve 25 derece gibi bir hava gösteriyordu.. Ve biz de gitme kararımızı verdik.

Toplamda 39.4 km lik bir -mini- gezi oldu. Ama eğlenceliydi..

Genel olarak rotamız buydu:



Planımız:
Lüleburgaz'dan çıkış, tarla manzaraları eşiliğinde önce Eskibedir köyü. Ovacık - Eskibedir arasında ağaç altı, gölgelik bir mekanda mola vermek.
Moladan sonra Ovacık Köyüne hareket. Oradan Müsellim köyüne hareket. Kafamıza göre Ovacık veya Müsellim de köy kahvesinde çayımızı içip Lüleburgaz'a dönüş.

Gerçekleşen:
Lüleburgaz'dan çıkış, tarla manzaraları eşiliğinde önce Eskibedir köyü. Ovacık - Eskibedir arasında ağaç altı veya gölge olmayan yine ufak ağaççıklarla çevrili demir yolu yakınında bir yerde mola. Ovacık köyü, Müsellim köyü. Müsellim köyünde köy kahvesi havası olmayan bi iki mekan olduğu için, yine Ovacık köyüne doğru gazlama, orada meraklı(?) bakışlar çevresinde çayımızı içmek ve geldiğimiz yoldan dönüş..

Gelelim Fotoğraflara...

Önce bitanem PCX'imin karnını doyurmak gerekli tabii kide. Çünkü 4 gündür benzin uyarı ışığı yanıp sönmekteydi..

Benzinlikte.
Artçım @CbrBerke



Bendeniz @arca94 (Saçlarım rüzgarlı bi gezi olacağının sinyalini vermeye çalışmış..)



Karnı tok, sırtı pek.. Yol için hazır.




Yol üzerindeyken fotoğraf çekmedik maalesef..

İlk köyümüze vardık.. Eskibedir Köyü..


CbrBerke

Ben


Geçenlerde forumda tartışılan motosikletliler arasındaki sembol muhabbeti.. İki teker anlamındaki işaret.. 



Yollar gidişine herkes duruşuna..




"Oğlum bu bagaja zorlasan ben bile sığarım lan"



Köstebek yuvası mis gibi (?) yollarımız..



Az da olsa bi yeşillik insanı kendine getiriyor..



Mis gibi (?) gübre kokusu..



Ardından ilk mola yerimize geliyoruz.. (Haritada yerimizi bulamadım tam yeri söyleyemiyorum o yüzden)

Hem kendine hem bize gölge yapması asıl amacımız.




Fotoğrafçı adam her türlü sanatsal çalışma yapmalı tabii ki.



Motosiklet ve yeşillik ayrı bir güzellik.. Tabi motosiklet te benim PCX'im olunca..






Soyunmanın vakti gelmişti.. (Hava sıcak ve üstümüzde mont olunca biraz sıcakladık, @motorkafa ilk aklından geçirdiğin şey için yaptım bu açıklamıyı  )



Ne siz sorun ne ben söyleyeyim.. Ya da söyleyeyim.. "Neden bacaklar?" tripot almayı unutunca kaskın üzerine makineyi sabitleyip, zamanlayıcıyı başlatıp 10 sn içinde koşup pozumu vermeyi düşünürken.. Kadrajı ayarlamayı unutmuşum..



Burada da kadraja biz uyduk.. (Benim saçlar ikinciye sinyali veriyor..)



Yine sanatsal çalışmadan olmaz.. "Motorcu doğayla iç içe olmalıdır.."
Siz doğaya saygı duyacaksınız ki.. O da sizi nimetlerinden faydalandırsın.



Kendimi de vizörden göstererek reklamımı yapmış oluyorum..



Gangsta yeah! 



Çılgınsın Meeen!



Yola devam.. Ovacıktayız.
Ovacık'a kafam girsin gibi olmuş ama.. Böyle algılamayınız lütfen.





Hiç yorgunluk belirtisi yok, "Hala çakı gibiyim bin üzerime gazla beni" der gibi..




Ben yanıma aldım Ovacık'ı..



Peace beyler..



Ovacığın yolları taştan.. Sen çıkardın beni başt.. Öhöm neyse iki erkeğiz, arkamdaki artçının dayamasını istemem..



Çayın ve yolculuğun güzelliği.. Ne kadar da mesut baksanıza?



Beni sanki yol biraz yormuş.. Ne yolu yahu.. Dershanede sabahçıyım, akşam geç yattım az uyku çok gündüz oldu.. Yoksa yolda içim kıpır kıpırdı yani..



Artık haritaya mı bakıyor, karı kıza mesaj mı atıyor (motosikletin doğal afrodizyak etkisi.. Lan?! Bu herif yol boyunca bana?) bilemem..



Çılgınsın meen! Part II



Tabi bu sırada kahevede otururken yanımızdan geçen herkes "hoşgeldiniz" diyip durdu.. Nedeninin anlamadım..
Ama gözleri hep üzerimizdeydi nedense..?

Burada gezimizin yol fotoğrafları bitmiş bulunuyor.. 3 köylük geziden ne fotoğraf çıkacak ki?

Şimdi de yakında iki motosiklet olarak çıkacağımız gezilerin ikinci motosikleti ile benim pcx'imin fotoğrafları var.

Yani Iron Tires M.C burada.



Uploaded with ImageShack.us
Honda '11
PCX & CBR125












Vee gezi sonu tripmetrem.. Tam tamına 39.4 km lik bir gezi olmuş..



Eğlendiğimiz, gezdiğimiz, gazladığımız -mini- gezimiz bu kadar..

Saygılar, Sevgiler, Teşekkürler..